Türkiye-Rusya Parlamentolar Arası Dostluk Başkanı Baybatur: Türkiye ile Rusya safları sıkılaştırmalı

“Türkiye’nin kendi komşuları ile başta olmak üzere, Rusya ile hakeza hep beraber bu ve buna benzer meselelerde safları daha sık tutmamız gerekiyor ki bu ve buna benzer operasyonlara karşı yekvücut şeklinde hareket edelim. Ülkeler arasında zafiyetler olursa bunlardan istifade etmek isteyenler olacaktır. Biz şimdi son dönemde PKK unsurlarına karşı operasyonlar yapacağımızı söylüyoruz. Bu tip unsurları her devlet kendi topraklarında ve bölgesel iş birliği içerisinde hareket ederek bunları temizlememiz gerekiyor. Bunları temizlerken de birbirimize güvenmemiz gerekiyor.”

“Bizim istihbaratımızla Rus istihbaratı arasında çok sıkı bilgi alışverişi yapılıyor bu konu ile alakalı. Hemen anında paylaşıyoruz bizde bir bilgi varsa. Bu şekilde yaparak, kanalları açık tutarak, iki devlet başkanının arasındaki bu güzel, sağlıklı, prensipli, karşılıklı menfaat üzerine kurulmuş ilişkileri destekleyici bir şekilde birbirimize yardımcı olmamız lazım. Yoksa bu terör olayları, bu sabotajlar ne yazık ki devam edecek görünen o. İlişkiler daha da kuvvetlendikçe daha da artıracaklar ama biz ilişkilerimizi ne kadar sıkı tutarsak güçlü bir şekilde onların saldırılarına, sabotajlarına mukavemet ederiz ve onların yapmak istedikleri, kurmak istedikleri oyunları da bozmuş oluruz. Kendi çevremizdeki ülkelerle sıkı işbirliğine ihtiyacımız var.”

“Trump da söylemişti, ‘DEAŞ’ı Amerika kurdu’ diye. Gayrinizami harp unsurları kullanarak, bu tip aparatları kullanarak İslam, Müslümanlık ‘soslarını’ kullanarak bu coğrafyada; Irak’ta, Suriye’de, Türkiye’de, Rusya’da, İran’da bu tip ülkelerde bunu bir operasyonel aparat olarak kullanıyorlar. Müslüman bir insan bilir ki kadınlara, çocuklara, size mukavemet etmeyenlere saldıramazsınız, zarar veremezsiniz.”

“Rusya’daki seçimde Sayın Putin muazzam bir başarı elde etti. Bu başarıdan sonra Rus halkı Sayın Putin’in arkasında yekpare durduğunu tüm dünyaya tekrar gösterdi. Bu tabiri caizse Rus halkını cezalandırma gibi bir şey oldu. Birileri mesaj veriyor. Biz Türkiye’de de bunu yaşadık. Sandıktan çıkan iradeye birileri ceza vermek adına bu DEAŞ, PKK gibi örgütlerle Türkiye’de de kan akıttılar. Bu örgütler maşa örgüt. Bunların akideleri tamamen para ve kıbleleri Batı’dır. Dolayısıyla Batı’nın aparatı olarak onlara talimat veriliyor; ‘Git Rusya’ya saldır, Türkiye’ye saldır, İran’a saldır’ deniliyor. Onlar da gidip saldırıyorlar. Ama onlar şunun farkında değiller. O örgütlerin eylem yaptıkları ülkelerdeki insanlar kendi ülkelerinin, devletlerinin, liderlerinin çevresinde tunç bilek şeklinde daha da sıkı kenetleniyorlar. Bu tip örgütlere ve onların arkasındakilere en güzel cevap da bu.”

“Rus devleti en yakın zamanda bu işin azmettiricilerini, bu işi organize ettirenleri hiç şüphesiz bulacaktır ve tüm dünyaya ifşa edecektir. İplerinin Batı’nın elinde olduğu herkesin bildiği sır haline geldi.”

“Türkiye ile Rusya’nın ilişkileri Sayın Cumhurbaşkanımız Erdoğan ve Sayın Putin ile birlikte tarihte görülmemiş üst seviyede. Karşılıklı güven ilişkimiz devam ediyor. Bu ilişkiler haliyle Batı’yı, özellikle Amerika’yı rahatsız ediyor. Bunu tüm dünya kamuoyu biliyor. Türkiye’ye baskıları artırıyorlar. Türkiye’nin Rusya ile sarsılmaz ilişki ağı oluşmuş durumda. Tabii bunu bir şekilde bozmaya çalışıyorlar. Hedef şaşırtmak adına bir yandan DEAŞ derler, bunlar Türkiye’ye girer çıkarlar, İran örneğinde olduğu gibi fotoğraflar çekilir, servis edilir. Ama Rusya ve Türkiye gibi iki devlet bu tuzağa düşmezler. Çünkü bu tip operasyonların nasıl olduğunu, izlerini bilirler ve bir netice oluştururlar. Batı’nın ayak oyunlarıyla iki devletin ilişkisini zedeleyemezler. Devletlerarası ilişkilerin parmakla gösterilir noktaya geldiği durumda kıskananlar var. Menfaatlerine uymayan durumlar var. Bu nedenle Rusya ve Türkiye ilişkilerini baltalamak gerekiyor. İki devletin arasını açmak için bu ne ilk ne de son olacak. Biz bu tip sınamaların beyhude gayretler olduğunu düşünüyoruz.”

“Son dönemde de çok şükür ki NATO’nun ileri karakolu olmaktan çıkmış, kendi hür iradesi ile karar veren bir devlet halindeyiz.”

“Ben Rusya seçimlerini izlemek için Moskova’daydım. Rusya’da yaklaşık 4 gün kaldık. Her gün seçim bölgelerine ziyaretler yaptık. Tertip, düzen, şeffaflık gayet iyiydi. Bütün seçim bölgelerinde tüm adayların özgeçmişleri vardı, durumlarını anlatıyorlardı. Sandık bölgesinde her partiden temsilciler vardı, orada gözlemci sıfatıyla katılıyorlardı, takip ediyorlardı. Ben herhangi bir problem görmedim. Gayet de güzel, centilmence, seviyeli bir yarış oldu. İnsanlar hür iradeleriyle yaşlısından gencine kadar çok yüksek katılım gösterdi. Rus halkının da bu konudaki duruşunu da görüyoruz. İnsanlar kendi devlet başkanlarına sahip çıkıyorlar ve onun yaptığı icraatlardan da memnun olduklarını görüyoruz.”